Blog

Çocuklara Balığı Nasıl Sevdirebilirsiniz?

Çocuklara Balığı Nasıl Sevdirebilirsiniz? 1618 1080 Mert Balık

Çocuğunuz Balık Yemiyor Mu?

Çocuklarda bazı zamanlar balıklara karşı korku ve endişe gibi durumlar gözlemlenebiliyor. Bunun birçok sebebi olabilir, ancak balıkla ilk karşılaşma anında planlı bir şekilde hareket ederseniz, çocukla aralarında büyük bir yakınlığın oluşmasını sağlayabilirsiniz.

Karşılaşma anında çocuğunuzu korkutmamaya dikkat etmelisiniz. Bunun dışında balıktan zarar görmeyeceğini ve ona rahatlıkla dokunabileceğini de anlamasını sağlamalısınız. Bu tanışmayı başarılı bir şekilde gerçekleştirirseniz, aşağıdaki gibi tatlı bir yakınlık bile kurmasına katkıda bulunabilirsiniz.

Çocuklarına balığı sevdirirken zorlanan annelerin en büyük yardımcılarından biri de balık çorbalarıdır. Hem görsel açıdan hem de tat açısından daha fazla tercih edilen balık çorbasıyla çocukların balıktan mahrum kalmaması sağlanabilir. Ayrıca sıvı olması nedeniyle çorbanın tüketilmesi ve sindirimi daha kolay olabilir.

Balık çorbası yaparken her seferinde farklı balıklar tercih edebilirsiniz. Bu sayede tadında ve sunumda farklılıklar yapabilirsiniz. Değişmeyecek olan tek şey ise hazırlayacağınız çorbanın omega 3 kaynağı olacağıdır. Bu nedenle çorbada yaratıcılığınızı rahatlıkla kullanabilirsiniz. Bunun dışında örnek tariflerden de yararlanabilirsiniz.

Çocuklara Balığı Nasıl Sevdirirsiniz?

Ülkemiz balık konusunda oldukça zengin bir ülke. Ancak iş balık tüketimine geldiğinde yeterli seviyede değil.

Çalışma hayatı, günün yorgunluğu, zaman darlığı gibi nedenlerle balık tüketimi ihmal ediliyor ve daha çok hazır yiyeceklere rağbet gösteriliyor. Bu durum doğal olarak çocuklara da yansıyor. Küçük yaşlarda balığı tanımayan çocuklar, günün birinde balık ziyafeti sunulsa da bu ziyafete ortak olmayı reddedebiliyor.

Durumu Tersine Çevirin: Çocuğunuzun balığı sevmiyor olması, hiçbir zaman sevmeyeceği ve her seferinde reddedeceği anlamına gelmiyor. Bu durum biraz çabayla tamamen tersine çevrilebilir nitelikte. Bunun için öncelikle sabırlı olmalı, örnek teşkil etmeli ve küçük oyunlar planlamalısınız.

Faydalarından Bahsedin: Hem çocukların hem de yetişkinlerin hayatlarının her döneminde balığa ihtiyacı olduğu bir gerçek. Balığın zeka ve kas gelişimi başta olmak üzere pek çok konuda faydaları say say bitmiyor. Öncelikle işe bu faydalardan çocuğunuza bahsederek başlayabilirsiniz. Pek tabi ki bu tek başına yeterli olmayacaktır.

Haftada 1-2 Kez Balık Hazırlayın: Unutmamak gerekir ki, özellikle gelişim dönemindeki çocuklar için “dediğimi yap, yaptığımı yapma” öğretisi geçerli bir öğreti değildir. Çocuklar için en önemli öğreti, sizden gördükleridir. Bu nedenle çocuğunuz yemese bile siz kendiniz için haftada en az 1-2 kez balık hazırlayın. Çocuğunuz balığı reddetse bile zamanla ilgisini çekecek, merak etmeye başlayacaktır.

Kesinlikle Zorlamayın: Balık hazırladığınız zamanlarda çocuğunuz için ayrı bir alternatifiniz muhakkak olmalıdır. Çocuğunuzu balık yemesi konusunda kesinlikle zorlamayın. Bu davranış, çocuğunuzun balıktan daha çok uzaklaşmasına ve balığa karşı algılarını tamamen kapatmasına neden olacaktır. Bu nedenle en başta da bahsettiğimiz gibi sabırlı olmaya özen göstermelisiniz.

Kılçıklardan Arındırın: Çocuğunuz balığa özendikten ve denemeye başladıktan sonra kılçıklarına itiraz edecek ve bununla uğraşmak istemeyecektir. Bu nedenle ilk başta kılçıktan kolayca arındırılabilen uskumru ve hamsi gibi balıkları tercih edin. Çıtır çıtır kızartılmış bir hamsi, hem lezzetli olacak hem de kılçık problemi yaratmayacaktır. Siz yine de içinizin rahat olması açısından çocuğunuzla birlikte balığı kılçıklarından arındırın ve bunu eğlenceli bir şekilde çocuğunuza da öğretmeye çalışın.

Balık Alışverişini Birlikte Yapın: Çocuğunuza balığı benimsetmenin yollarından biri de balık alışverişini birlikte yapmak olabilir. Çocuğunuzun balık tezgahlarının önünde vakit geçirmesini ve balık türlerini tanımasını sağlayın. Zaman zaman balıkların isimleriyle ilgili çocuğunuza bilgi verin ve balık alışverişi sürecine çocuğunuzu da dahil edin.

Balığı Birlikte Pişirin: Balığı hazırlama esnasında çocuğunuzu da yanınıza alın ve balıkla haşır neşir olmasını sağlayın. Mutfakta onu da dahil edeceğiniz küçük oyunlar, çocuğunuzun balığın hazırlanma aşamasını öğrenmesini sağlayacak ve lezzeti konusunda merak uyandıracaktır.

Sevdiği Yemeklerle Birlikte Sunun: Çocuğunuzun balığa daha rahat alışması için balığı onun sevdiği başka yemeklerle birlikte sunabilirsiniz. Hazırladığınız tabağın iştah açıcı, süslü ve keyifli görünmesine dikkat edin. Bu davranışınızla çocuğunuza “yemezsen aç kalırsın” mesajı vermemiş ve balığı zorunluluk gibi göstermemiş olursunuz. Bu da zamanla çocuğunuzun balığı daha çok sevmesini ve bir süre sonra kendi isteğiyle yemesini sağlayacaktır.

Balıklar İle İlgili İlginç Bilgiler

Balıklar İle İlgili İlginç Bilgiler 1620 1080 Mert Balık
  • Balık türleri yeryüzünde 450 milyon yıldan fazla bir süredir yaşamaktadır. Hatta dinozor türlerinden bile daha önce var oldukları söylenmektedir.
  • Yeryüzünde 25 binden daha fazla balık cinsi vardır. Ayrıca 15 binden fazla, tanımlanamayan balık türü olduğu tahmin edilmektedir.
  • Dünyadaki su kaynaklarının sadece % 0,1’i tatlı sudur. Ancak balık türlerinin % 40’ı tatlı su balığıdır.
  • Ruj üretiminde balık pulu kullanılmaktadır.
  • Bazı balıklar ağızlarını açmadan tat alabilmektedir.
  • Triggerfish gibi balıklar geri geri yüzebilmektedir.
  • Ringa balıkları gaz çıkararak iletişim kurmaktadır.
  • Tırmanıcı levrek türü havadaki oksijeni absorbe edebilmektedir.
  • Köpekbalıklarının hava keseleri yoktur. Dolayısıyla devamlı olarak yüzmek ya da suyun zeminine yatmak zorundadırlar.
  • Balıklar sahip oldukları radar türü bir organ sayesinde suyun altındaki sesleri algılamakta, karanlık ve derin sularda yönlerini bulabilmektedirler. Bu organ, “yanal çizgi organı” olarak bilinmektedir.
  • Japon balıklarının göz kapakları yoktur. Bu nedenle gözlerini kapatamazlar. Ayrıca insanların göremediği kızılötesi ışıkları görebilirler.
  • Bazı balıklar yaşamları boyunca cinsiyet değiştirirler.
  • Kirpi balıkları, sayıca fazla birçok insanı öldürebilecek zehre sahiptir.
  • Balıklar, kuşlar ve memeliler gibi acı ve stres hissedebilir, görme, duyma, tatma, dokunma gibi duyuları vardır.
  • Tropikal akvaryum balıklarının % 95’i olumsuz akvaryum koşulları ve yanlış beslenme sebebiyle ölmektedir.

Balığın Faydaları Nelerdir?

Balığın Faydaları Nelerdir? 1620 1080 Mert Balık

LEZZETİYLE GÜNLÜK HAYATTA SOFRALARI SÜSLEYEN BALIKLAR SAYISIZ HASTALIĞA DA ŞİFA OLUYOR

Balık, zengin vitamin içeriği ve güçlü besin değeri bakımından hem çocukların hem de yetişkinlerin düzenli olarak tüketmesi gereken bir gıdadır. Yaşadığı denize ve mevsimine göre değişmekle birlikte özellikle kış aylarında taze ve çok çeşitli olan balık, haftada en az 2-3 gün sofrada bulunmalıdır.

Memorial Diyarbakır Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uz. Dyt. Özlem Tay, balığın bilinmesi gereken 10 önemli yararı hakkında bilgi verdi.

Bağışıklık sistemini koruyor

Özellikle mevsiminde tüketilen balık, içerdiği yağ asitleri sayesinde bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için son derece gerekli olan bir besindir. Balığın gribe ve enfeksiyonlara karşı vücudu koruduğu, yapılan çalışmalarla kanıtlanmıştır. Özellikle sezonunda balık, haftada 2 kez düzenli olarak tüketilmelidir.

Omega3 deposu

Balıkta, diğer hayvansal kaynaklı besinlerin aksine doymuş yağ yerine, doymamış yağ asitleri denilen omega3 yağ asitleri bulunur. Omega3, vücudun üretmediği ve en fazla balıkta bulunan son derece faydalı bir yağdır. Özellikle soğuk su balıklarından somon, uskumru, sardalye ve ton balığı omega3’ten oldukça zengindir. Omega-3; kalp ve damar sağlığını koruyucu özelliğinin yanı sıra gözde sarı nokta hastalığı riskini azaltır, kan şekerinin düzenlenmesine yardımcı olur.

Zeka gelişimine fayda sağlıyor

Balık, iyottan zengin bir besin kaynağı olup zeka gelişiminde önemli rol oynar. Balık yiyen çocukların zeka puanlarında artış meydana geldiği ve öğrenme kabiliyetlerinin arttığı görülür. Özellikle gebeliğin ilk üç ayında düzenli balık tüketen annelerin bebeklerinde öğrenme, algılama ve bebeklik döneminde kavrama, tutma gibi el fonksiyonlarının güçlü olduğu saptanmıştır. Bebek ve çocuklarda zeka gelişimini destekleyen balığın bileşimindeki DHA, görme ve nörolojik gelişimin sağlıklı bir biçimde gelişmesinde son derece etkin rol oynar.

Kalp sağlığını koruyor

Balık tam bir kalp dostudur. Balığın içerisindeki omega3 yağ asitleri kötü kolesterolü (LDL) düşürürken iyi kolesterolü (HDL) artırır. Kandaki trigliserid yani serbest yağların düşürülmesini sağlar. Tansiyonu düşürerek kalp yetmezliğinden ve inme riskinden korur, kanın pıhtılaşmasını önleyerek akışkanlığını artırır.

Kemikleri güçlendiriyor

Balık, kemikleri de güçlendirir. Özellikle de kılçığı ile yenilebilen küçük balıklar kalsiyumdan zengin olduğundan, kemiklerin güçlenmesini sağlar. Bu özelliği ile kemik erimesi sorunu yaşayanlar, menopoz dönemindeki kadınlar ve yaşlılar bol bol balık tüketmeleri önerilmektedir.

Hücreleri onarıyor

Proteinler vücut için çok önemli besin kaynağıdır. Balığın da aralarında yer aldığı bazı besinler kaliteli protein yağlarını oluşturur. Protein, hücrelerin onarılması ve yeni dokuların yapımı için önemli göreve sahiptir. Bu yüzden protein bakımından zengin olan balık mutlaka tüketilmelidir.

Depresyondan koruyor

Yoğun iş temposu ve günlük yaşamın hareketliliğinde, sorunlar bazen üst üste gelebilir. Özellikle kişilik itibariyle yatkın olan bireylerde stres yerini depresyona bırakabilir. Yapılan çalışmalar, özellikle somon, uskumru ve ton balığı gibi yüksek oranda Omega3 yağ asitlerini barındıran balıkların depresyona karşı büyük fayda sağladığını ortaya koymaktadır.

Diyabet riskini azaltıyor

Omega-3 gençlerde diyabet riskini önemli ölçüde azaltır. İnsülinin işlevini artırıp, Tip 2 diyabete karşı koruma sağlar. Bu nedenle diyabet hastalarının ve diyabet riski taşıyanların bol bol balık tüketmesi faydalı olacaktır.

Alzheimer riskini düşürüyor

İnsan ömrünün uzamasıyla birlikte çağın hastalığı olarak gittikçe daha sık görülen Alzheimer’a karşı haftada 2 kez balık tüketmek büyük önem taşır. Balık yağının ve Omega3 yağ asidinin faydalarından biri de Alzheimer riskini düşürmesidir. Alzheimer’ın yol açtığı hafıza kaybını önlemede güçlü bir silah olan balık, özellikle de buğulama ya da ızgara olarak tüketilmelidir.

Eklem ağrılarına faydalıdır

Omega3 yağ asitleri dokuların hasar görmesine neden olan mekanizmaların geri dönüşümünü sağlayarak anti-inflamatuar etki gösteren en güçlü besin bileşenlerinden biridir. Özellikle romatoid artrit hastalarında görülen eklem romatizmasının azaltılması ve mevcut ağrıların giderilmesinde balık tüketiminin önemli faydaları bulunur.

Balık eti, yüksek kolesterolün düşürülmesinden metabolizmanın güçlenmesine, cilt güzelliğinden eklem sağlığına kadar birçok rahatsızlığa şifa oluyor. Araştırmalar gösteriyor ki düzenli balık tüketimi, kalp hastalıklarında ölüm riskini yüzde 36 oranında azaltıyor.

Yağ oranı az

Balığın iyi bir protein kaynağı olması, tok kalma süresinin uzamasını sağlıyor. Kısa sürede pişmesi balık ve salata ikilisinin doyurucu bir öğün olması da elbette tercih nedeni. Küçük ya da büyük fark etmiyor bütün balıklar sağlık açısından faydalı. Vücut için gerekli olan ve insan vücudunda üretilmeyen Omega 3 yağ asidi, bizi kalp- damar hastalığı risklerine karşı koruyor. Ayrıca yapılan pek çok araştırmada kas-iskelet sistemi, kemik ve eklem sağlığı, bağışıklık sistemi ile beyin ve sinir sistemi üzerindeki olumlu etkileri ortaya konmuştur. Balıklar kırmızı ete oranla daha az yağlı ve kalorisi daha düşüktür (fazla yağlı balıklar hariç), kilo aldırmazlar. Balık eti proteinleri sindirim enzimleri tarafından kolayca parçalandığı için balıkların sindirimi çok daha kolaydır. Ayrıca vücut bu proteinlerden maksimum oranda faydalanır. Izgara balık, bol yeşillikli salata, esmer ekmeğin yer aldığı bir öğünde yeterli ve dengeli beslenme sağlanır. Balıkta bulunan yağ asitleriyle A vitamini, retina hücreleri üzerinde ve görme fonksiyonunda olumlu etkiler sağlıyor.

Bol vitamin

Balık, aynı zamanda yağda eriyen vitaminler ve mineral madde bakımından da zengindir. Balıkta A, B grubu vitaminleri (B1, B2, B6, B12), D, K vitaminleri bol miktarda bulunur. İçerdiği koruyucu yağ asidi ile kalp hastalarının sofralarından eksik etmemesi gereken gıdaların başında geliyor. Vücudun bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde önemli rolü olan A vitamini, kemik sağlığı ve gelişiminde görevli olan D vitamini içerir. Balık iyot bakımından da zengin bir besindir. Balık; demir ve çinko gibi vücut için çok önemli olan iki mineralden de son derece zengindir. Ton ve sardalya gibi kılçıklarıyla beraber yenilebilecek küçük balıklar, kalsiyum ve fosfor açısından iyi bir kaynaktır.

Hücreleri yeniler cildi güzelleştirir

Genç kalmayı sağlayan besinler arasında ilk sırayı balık alıyor. Balık, içindeki bol protein ile hücreleri yeniliyor. Balığı öteki protein kaynaklarından ayıran şey, içinde bulunan yağ türü ve yağ asidi miktarıdır. İşte balıktaki bu yağ türü ve yağ asidi, hücreleri yeniliyor. Balık, hücrelerin yapıtaşları olan amino asitleri adeta yeni baştan yaratıyor. Protein sindirilirken amino asitlere parçalanarak hücrelerin kendilerini yenilemelerinde kullanılır. Yeterince protein alınmazsa, vücudunuzun yaşlanma süreci hızlanıyor. İşte bu durumda bol balık tüketen kişi, bu süreci hiç yaşamamış gibi atlatıyor. Bu nedenle uzmanlar, “Yaz-kış fark etmez. Ömür boyu sağlıklı ve güzel kalmak istiyorsanız, bol bol balık tüketmenizde fayda var” diyor.

Çocukların algılama ve dikkat yetisini artırır

Balık tüketimi büyüme çağındaki çocuklar için çok önemli. Haftada en az bir kez balık yiyen çocukların algılama ve dikkat yetisi gelişiyor. Balıkta protein, D vitamini, fosfor ve kalsiyum gibi vücut için gerekli maddeler bol olarak bulunur. Balıktaki proteinlerin içerdiği amino asitler vücuda önemli katkılar sağlar. D vitamini ise özellikle vücudun kemik sisteminin gelişmesinde, ileri yaşlarda ortaya çıkabilecek kemik erimesinin önlenmesinde büyük rol oynar.

Kaynak: https://hthayat.haberturk.com/saglik/beslenme/haber/1021499-balik-yemenin-faydalari-nelerdir

Haftada Kaç Kez Balık?

Haftada Kaç Kez Balık? 1048 667 Mert Balık

Balık, yeterli ve dengeli beslenmenin bir parçası olarak diyette mutlaka yer alması gereken bir besin. Balık ve deniz ürünlerinin omega-3 yağ asitleri, D vitamini ve selenyum gibi besin ögeleri içermesi yanında, proteinden zengin olması ve doymuş yağ içeriğinin düşük olması bu besinleri çok daha değerli hale getiriyor. Yapılan çalışmalar balık veya balık yağı tüketmenin kalbi ve damarları koruduğunu gösteriyor. Haftada bir veya iki kez 85 g’lık porsiyonlarda tüketilen balığın (özellikle somon, uskumru, hamsi ve sardalye) kalp hastalıklarından ölüm riskini %36 oranında azalttığı belirtiliyor.

Çoğu çevreye zararlı bileşikler yediğimiz besinleri de etkiliyor. Bu bileşikler sebze, meyve, yumurta ve kırmızı et yanında balıkta da bulunabiliyor. Günümüzde en çok bilinenleri civa ve poliklorlu bifeniller (PCB)’dir. Çok yüksek dozlardaki civa yetişkinlerde merkezi sinir sistemini etkiliyor ve bazı hasarlara yol açıyor. Balık tüketiminden kaçınmak belki bu zararlı bileşiklerin tüketilmesini azaltabilir. Peki balığın sayısız faydalarından nasıl yararlanacağız? Son yıllarda yapılan çalışmalar balıkların içeriğindeki PCB ve civa miktarının çok az olduğu ve kırmızı et, süt ürünleri ve yumurta ile neredeyse aynı orana sahip olduğunu gösteriyor. Günlük diyette tükettiğimiz pek çok besinin (sebze ve meyveler, yumurta, kırmızı et, süt ürünleri gibi) toplamında sadece balıkta bulunan civa veya PCB’den daha fazla alıyoruz.

Risk altındaki gruplardan biri de hamilelerdir. Yüksek miktarda civa tüketimi bebekteki beyin gelişimini olumsuz etkileyebilir. Ancak omega-3’ün de az tüketimi bebek için oldukça tehlikeli olabilir. 12,000 hamile kadında yapılan çalışmada haftada iki defadan az balık yiyen annelerin çocuklarındaki zeka, davranış ve gelişim test skorlarının haftada en az iki gün balık tüketen annelerin çocuklarına oranla daha iyi olmadığı bulunmuştur. Harvard araştırmacıları tarafından yapılan bir çalışmada, hamileliği süresince haftada en az iki defa balık tüketen ve aynı zamanda daha az civa düzeyine sahip olan annelerin bebeklerinin 6 aylıkken görsel tanıma skorlarının daha yüksek olduğunu belirtiyor.

Hamile, emzikli ve çocuklar gibi risk grupları için birkaç ipucu;

  • Kılıç balığı, köpek balığı, büyük uskumru gibi balıklar tüketecekseniz, bildiğiniz yerlerden almaya özen gösterin.
  • Haftada 350 g kadar çeşitliliğe önem vererek balık ve kabuklu deniz hayvanları tüketebilirsiniz. Karides, konserve ton balığı, somon ve kedi balığını tercih etmeye çalışın.
  • Özellikle zararlı bileşik içeriği düşük olabilen balık türlerinin mutlaka yeterli ve dengeli bir beslenme düzeninde mutlaka yer alması gerekir.

Kaynak:

Is it okay to eat fish every day?